Gönüllü olmak,

Gönüllülük bir heyecan, anlık hissedilen bir duygu değil, hayatınızın vazgeçilmezi, davranışlarınızın kaynağıdır. Sabah kalktığınızda etrafınıza gülümsemek, komşunuza selam vermek, dostlarınızın derdiyle dertlenmek, çaresize çare olmaya çalışmak, zorda olanın yanında olmak, çare bulamadığında yüreği sızlamak, yanan yüreklere gözyaşı ile eşlik etmek, kısacası durumdan vazife çıkarabilmektir.. Gönüllülük sabır isteyen uzun bir maraton gibidir. Heyecana kapılıp depar atarsanız, maratonun sonunu getiremeyeceğiniz gibi gönüllülüğü de sürdüremezsiniz.

Varto depremiydi yüreğimizi sızlatan çocukluğumuzda, gün geldi Adapazarı, Gölcük, Düzce, Muzafferabad, son olarak 6 şubat ve Pakistan Keşmir de depremzedelerin, Açe de suların altında kalanların, Somali ve Kenya'da açlığın pençesinde olanların hep yanında olmaya çalıştık.

Projelerimiz çok, gücümüz yettiğince ve sırası geldiğin de hayata geçireceğiz bir bir. Yokluğun pençesindeki Afrikalı'ya meslek öğretmek, ülkemizdeki yetiştirme yurtlarında kalan çocuklarımız için sosyal projeler üretmek ilk hedeflerimiz arasında.

Gelin siz de katılın bizlere, nerede bir çığlık duyarsak gidelim birlikte çare olmaya. Gurura kapılmadan, kibirlenmeden kazanalım gönülleri. Çok değişeceğinizi biliyoruz, bizim değiştiğimiz gibi. Her gittiğimiz ülkede bir şey öğrendik, değişik kültürdeki çaresiz bu insanlardan. Sabrı, azla yetinmeyi, yoklukta mutlu olabilmeyi, kendine ait olmayana el uzatmamayı, kısacası yokluğa şükretmeyi öğretti. Her seyahat sonrası gözden geçirdik hayatımızı, hep utandık şükürsüzlüğümüze. Artık yaşamımızdaki olmazsa olmazlarımız, "olmasa da olur" oldu bizler için.

Her geçen gün sayımız artıyor, daha çok insana ulaşıyor, daha büyük projelere talip oluyoruz sizlerin desteğiyle. Bir misyon belirleyebiliyor, ne yaptığımızı ve ne yapacağımızı biliyoruz. Artık vazgeçilmez oldu bizler için gittiğimiz bu yaban eller, 2005 den bu yana tamamına yakını sağlıkçılardan oluşan 50 kişilik ekiple yılda iki kez Afrika'ya gidiyor, her defasında dokuz branştaki sağlık çalışmalarında 700-800 kataraktlı göz artık dünyayı görebiliyor, 50-500 ağır hasta anestezi altında cerrahi ameliyatlarla şifa buluyor, 1500-2000 diş artık ağrımıyor, 900 kulak artık akmıyor, 6500 hasta poliklinikle teşhise kavuşuyor, açılan kuyularla binlerce kişi su için uzaklara gitmiyor, verilen keçiler sayesinde dul ve yetimler bir başkasına el açmadan yaşayabiliyorsa, bütün bunlara vesile olabiliyorsanız nasıl vazgeçebilirsiniz ki…

Siz de bu insanlar için bir şeyler yapmayı aklınızdan geçiriyorsanız, gelin bizim gibi GÖNÜLLÜ olun, bizlere katılın. Ülkemizin yoksulu, yetimi, öksüzü ve dünya'nın çaresiziyle birlikte olalım. Kendiniz gelemeseniz de, sizin katkılarınızı ulaştırmak için biz GÖNÜLLÜ'yüz. Seve seve...                          İbrahim CEYLAN