Afrika’da yaşamak zor, hasta olmaksa inanın daha zor. Afrikalı, zahmetli bir anne karnı misafirliğinden sonra, zor bir doğumla, fakat binbir umutla hayata gözlerini açar. Şanslı ise doğum esnasında tutunur bir ucundan hayat denen kara trene, şansı yoksa bazen tek başına bazense annesi ile beraber düşer bu kara trenden. Afrikalının sağlık problemleri doğumla beraber başlayıp ölümüne kadar yakasını bırakmaz. Biz Gönüllülerin en büyük amacı ise, bir araya gelme gayemiz olan, Afrikalının sağlık problemlerine bir nebze olsun çare olabilmek. Esas faaliyet alanımızı oluşturan “Sağlık” çalışmalarını en yoğun olarak gerçekleştirdiğimiz Afrika ülkesi ise 14 sefer gittiğimiz Nijer olup, bunu 1’er kez ile Mali, Burkina Faso ve Çad takip etmektedir. Bu çalışmalarımız esnasında en fazla verimin; hep aynı bölgelere gidilip hep aynı hastanelerde çalışılarak alındığını gördük. Böylece yerel hastane çalışanları ve yerel halk ile güçlü bir diyalog geliştirebilmekte, hem de hasta takibini daha kolay gerçekleştirebilmekteyiz.
Nijer’e her 6 ayda bir gitmekteyiz. Gitmeden 1 ay önce ekibimizin öncü grubu bölgeye gidip, çalışacağımız hastanenin alt yapısını, poliklinik odalarını, ameliyathaneleri kontrol etmekte ve eksikleri tamamlamaktadır. Radyo anonsları ve kabile şeflerinin bilgilendirilmesi suretiyle Türkiye’den sağlık ekiplerinin geleceği, halka haber veriliyor. Bu sayede komşu Nijerya’dan dahi hastalarımız gelmektedir. Bilgilendirmeler geliş tarihimiz, hangi branşların olacağı ve hangi ameliyatların yapılacağı tarzındadır. Her Nijer seyahatimizde, hastaneye ulaştığımızdaki manzara ise mahşer yerini andıran hıncahınç dolu bir hastane bahçesi olmaktadır.